Salı, Mayıs 24, 2016

Phoolan Devi

Ezgi Aksoy

 Phoolan Devi seçim kampanyasında

Takvimler 14 Şubat 1981’i gösteriyordu. Batı dünyası kırmızı kalpler ve peluşlu hediyelerle sevgililer gününün heyecanından kendinden geçmişti. O tarihte 18 yaşında olan haydut lider Phulan Devi ve çetesi, Hindistan’ın Behmai kasabasına polis kılığında giriş yaptı. Phulan’ın gözleri intikam ateşiyle yanıyordu. Çünkü Behmai kasabasında sevgilisi Vikram Mallah’ı da öldüren Shri Ram ve Lala Ram’ın çetesinin günler süren tecavüzüne maruz kalmıştı. Behmai’de dövülmüş, aşağılanmış, taciz edilmiş, onlarca erkek tarafından defalarca tecavüz edilmiş ve rehin tutulduğu kasabadan güç bela kaçabilmişti.


Alınan istihbarata göre Shri Ram ve Lala Ram bir düğün için Behmai’de bulunuyordu. Phulan ve çetesi köyde bulunan tüm erkekleri evlerinden çıkarttı; kimisini ayağından, kimisini dizinden vurdu. Shri ve Lala Ram’ı soruyorlardı. Ancak kimse açık etmedi. Bunun üzerine Phulan’ın emriyle Behmaili 22 üst kasta mensup erkek kurşuna dizildi. Söylendiğine göre bu erkeklerin Phulan’ın kaçırılmasıyla ya da tecavüzüyle ilgisi yoktu. Ancak daha sonra Phulan kalabalıktan iki kişiyi tanıdığını iddia edecekti. Bu katliam gibi olay, Phulan’ın erkeklerin suç dünyasında kabul ve saygı gördüğü bir vaka olarak tarihe geçti. Phulan artık Haydutlar Kraliçesi idi.

Phulan Devi, 1963’te dünyaya geldi. Doğduğu tarihlerde kadınlar pek değer görmüyordu; açıkçası insan yerine konduklarından bahsetmek zordu. Kadınların çığlıklarına önce diğer kadınlar yüz çeviriyordu. Erkekler bile dahil oldukları kastlara göre değerlendiriliyordu; Hindistan o yıllarda çok çetin bir sosyal yapıya sahipti. Nihayetinde bazı coğrafyalarda var olmak zordu; başlı başına bir işti. Ekilecek bir karış toprak yoktu belki; göz alabildiğince uzanan ölmüş kumla imtihan olunuyordu hayatlar. Su akmıyordu evlerden; kilometrelerce ötedeki kuyularda, çeşmelerde uyuyan mavi bir devdi su.

Phulan’ın ailesi Mallah (kayıkçı) kastına mensuptu. Hindistan’daki kast sistemine göre aşağı kastlardan biriydi Mallahlar. Haliyle Phulan’ın ailesi de geçim sıkıntısı çekiyordu. 11 yaşındayken babası tarafından uzakta yaşayan 33 yaşındaki bir adama eş diye satıldı Phulan. Acıyla tanıştığında 11 yaşındaydı yani. Kocası Phulan’ı dövüyor, aşağılıyor, geceleri de tecavüz ediyordu. Phulan’ın çığlıklarına kocasının annesi yüz çeviriyor, hiçbir şey söylemeden olanı biteni izliyordu. Bazı yerlerde kadınların çığlıklarına önce diğer kadınlar yüz çeviriyordu zira…

Bazı yerlerde hayatın kendisi bir travmaydı. Acı, su ve ekmek gibi hayatın içindeydi. Bazen su ve ekmekten daha çok. Bazen her şeyden çok. Dünya adil değildi, hiçbir zaman da olmamıştı; bazı yerlerde çok daha aşikardı böyle gerçekler. Bazı yerlerde çocuk olmuyordu insanlar; özellikle de kızlar… Bazı yerlerde insanlar düş bile kurmaya çekiniyordu, hele de kızlar. Ah o küçük kadınlar! Bazı yerlerde doğan kadınlar dünyayı değiştiriyordu; bazı yerlerde doğanlar ise sadece kendi kaderlerini… Üstelik bazı yerlerde bu, dünyayı değiştirmekten daha zordu!
Gerisini kaynağından okuyunuz. 

Hiç yorum yok: