Pazartesi, Mayıs 10, 2021

Masalları Didiklemek: Analiz İçin Sorular

Dilara Kahyaoğlu 


 Analiz İçin Çizelge

Burada yer alan tüm soruların cevaplanması şart değildir. Biliyorsak cevabını veririz bilmiyorsak araştırmak isteyebiliriz veya sadece aklımızın köşesinde bir not olarak kalır vb. Ama en önemlisi soruların kendisinin her biri bir bilgi girişi sağlamaktadır. Bir masal önümüze geldiğinde (aslında bu herhangi bir edebiyat ürünü de olabilir) o masala nasıl bakmamız onu eleştirel gözle nasıl incelememiz gerektiği konusunda yol gösterici kriterlerdir her biri. Bunları içselleştirdikçe; bundan böyle önümüze gelen her masalı/yazılı edebi metni bu ayrıntılara dikkat ederek okuma ihtimalimiz yükselir. Bu da analitik ve eleştirel yaklaşım konusunda mesafe kaydettiğimizin göstergesidir.

Bazı soruların %100 doğru cevabı yok. yanıtlarken "acaba doğru mu düşünüyorum" diye heyecanlanmaya hiç gerek yok:) Soruların çoğu düşünmek ve tartışmak için yazıldı, amaç bu...

A. Fiziksel Yapı

Künye Üzerinde Çalışma

  • Masalın Adı?
  • Kayıt tarihi ve sayısı? Belge NO? / Kayıt NO?
  • Anlatan belli mi? Masal Anası veya Masal Atası kim? (Masalcı?)
  • Derleyen? Masalı ilk kez kayda geçiren? (kayıt cihazı veya kalemle)
  • Derleyen ve yeniden yazan?
  • Nereden derlenmiş? Hangi yöre? Şehir, köy, kasaba?
  • Hangi tarihte derlenmiş? Hangi tarihte ilk kez kayda geçirilmiş?
  • İlk kez hangi tarihte yayımlanmış?
  • İlk kez hangi yayın organında yayımlanmış? (dergi, gazete, kitap vb.)
  • İlk kez kim yayımlamış? Derleyen mi, yazan mı, araştırmacı mı? Kim?
  • Kayıt kaç kelimeden oluşuyor? (masalın zaman içerisinde hacim olarak değişime uğrayıp uğramadığını anlamak için bir ilk adım)
  • İlk basım kaç kelimeden oluşuyor? (masalın zaman içerisinde hacim olarak değişime uğrayıp uğramadığını anlamak için bir ilk adım)
  • Masalın türü nedir? a. Hayvan Masalları; b. Gerçekçi Masallar; c. Peri Masalları? (a. hayvanların insan gibi davranıp konuştuğu masallar bmasal formuna sokulmuş/anlatılmış/yazılmış; tanınan veya tanınmayan kişilerin yaşadığı maceralar, öyküler c. olağanüstü ögelerin az veya çok yer aldığı masallar) 

 

Pazar, Mayıs 02, 2021

Cinsiyetçilik Tuzağına Düşmeden Yazı Yazmak İçin; Ne Yapmalı?

Dilara Kahyaoğlu

Aşağıdaki metni Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Araştırmaları Merkezi tarafından hazırlanan broşürden aldım.  Örnek olarak kullanılabilir ve yeni rehberlerin hazırlanmasında yol gösterici olabilir. Köşeli parantez içleri bana aittir. Broşürün basım tarihini bulamadım 2011'den sonra yazıldığı kesin (bir kaynaktan yola çıkarak). Broşürün ön tarafı İngilizce rehbere ayrılmış. Burası Türkçesiyle aynı içeriğe sahip değil. İngilizce yazının iskeletini kullanarak Türkçeye uyarlamışlar ve iki farklı dil söz konusu olduğu için de ortaya başka bir şey, bize uygun bir rehber çıkmış. 

 


1. Bazı mesleklerin, kelimelerin, ifadelerin sadece erkeklere özgü olduğu varsayımından hareketle, bu tür sözcüklerin önüne gereksiz biçimde “kadın” vurgusu yaparak kadını ötekileştiren ifadelerden kaçının!

             Kadın başbakan

             Kadın yönetici

             Kadın milletvekili

             Kadın yazar

             Kadın gazeteci

[Siz de yeni kelimeler ilave ediniz..]

Halihazırda “kadın” mesleği olarak görülen mesleklerde ise “kadın” sözcüğünü eklememek yine aynı örtük ayrımcılığa işaret etmektedir: Hemşire, bakıcı, ana okulu öğretmeni, sekreter gibi.

[Bu noktayı tartışalım…]

 

Cuma, Nisan 23, 2021

Masalları Didiklemek: 1. Nardaniye Hanım (Feminist Bir Gözle Analiz Denemesi)


1969 yılında yayımlanmış
Toplumsal cinsiyet, "kadın" ve "feminizm" üzerine çalışanların baştacı masallarından ilkini aşağıya aldım. Adı da duyulmamış bir şey: Nardaniye Hanım.

Masal oldukça tanıdık; Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalını hatırlatan karakterler ve eylemler bu masalda sürpriz bir şekilde karşımıza çıkıyor. Pamuk Prenses, Grimm kardeşlerin derlediği/yazdığı (kendi tarzlarında yeniden yazdıklarını biliyoruz) bir masal. Nardaniye Hanım masalı, Grimm Kardeşlerin masalından çok daha sonra yayımlanmış yani "öncü" masalımız Pamuk Prenses...  Bu benzerliğin nedeni ilginç bir araştırma konusu, ama benim burada üzerinde durmak istediğim nokta; masal evrenindeki karakterlerin başlarından geçen olayları Feminist bakış açısıyla incelemek, çözümlemek, eleştirmek, sorgulamak  ve bugün için kendimize nasıl sonuçlar çıkartabileceğimizi bulmak. 

Bazı yazarlar (daha çok Feministler) bu masalları Feminist bir gözle yeniden yazmak ve toplumun geleneksel yapısının içine sokarak (bu kısa dönemde mümkün olmayacak bir şey) geleneksel kadın imgesine karşı "yeni bir kadın imgesi" (bu konuda da çok farklı görüşler var) üreterek, kültürel dönüşüme katkıda bulunacaklarını düşünüyor ve bunu bir mücadele biçimi olarak görüyorlar. 

Belki...

Ben masalın  biçiminin, üslubunun, dilinin, özünün bozulmasından hoşlandığımı söyleyemeyeceğim. Yapılan değişikliklerin (eğer yapılacaksa) masalın diline (masalsı dil ve o masal tadı...) zarar vermeden yapılması gözetilen birinci koşul olmalı. Bu konuda da farklı görüşler var. Aşağıya derlemesini aldığım Boratav da masal anasının anlattığı gibi yazmaktan yanaydı. Nitekim aşağıdaki masalı okurken bu yaklaşımı somut olarak hissediyoruz. Yine de anlatıcının anlattığı gibi (sahne performansı olarak düşünelim) aynen yazıya geçirmenin mümkün olmadığını da kabul etmemiz gerekir. 

Düşünmek, tartışmak gereken bir konu olarak bunları not ediyorum. Ama ilk planda mutlaka yapılması gerekenin; masalların Feminist bakış açısıyla analizi olduğu açıktır. Zaten bu yapılmadan yeniden üretme aşamasına geçilemez, geçilmemeli.

Bunun için hem her masala özgü sorular hem de  genelleştirilmiş, yapılandırılmış (yapısalcılık değil) analiz tabloları yapmak gerekir. 

Nardaniye Hanım'a özgü olmayan (genel) ve özel sorular hazırlayıp masalın sonuna ekledim. 

Analiz etmeyi deneyelim. Düşünelim, tartışalım... DK


Nardaniye Hanım

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde . . . Bir adamcağız varmış. Bunun bir tane, on iki on üç yaşlarında, kıymetli bir kızı varmış. Kızın anası ölmüş.

Babası, "Kimi alayım, kimi alayım?" diye düşünür dururmuş.