KADINLAR
SAHNESİ EĞİTİMSEN-İst3
Aysun ORAL: Derya –
Hülya
Ekin KUKUL: Süveyda -
Ceyda
Gül
Ersürmeli Yılmaz: Perişan
Melika
KANDEMİR: Pınar – Damla – Ceyda
Yasemin
Filiz: Asuman
Sahne Arkası
Damla KUKUL, Sebir YURTSEVEN, Seher GÖĞERÇİN
Sesler
Atilla YILMAZ:
Kafe
Görevlisi
Özlem BAYRAK: Spiker
Işık: Burcu
ÇINGAY
Müzik: Pınar
ALTUNTAŞ
Kamera: Elif
KETENCİ
Afiş, dekor ve kostümler: Damla KUKUL
Yazan ve yöneten: Dilara KAHYAOĞLU
Müzik, Arjantinli bandoneoncu, Tango Nuevo'nun (Yeni Tango) kurucusu Astor Pantaleón PİAZZOLLA’nın Libertango (1974) isimli eseridir.
TEŞEKKÜR
Beşiktaş
Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’ne, İstanbul Eğitim Sen 3 Nolu Şube Yönetim
Kuruluna en içten saygı ve teşekkürlerimizi iletiriz.
Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Sahnesi, 14
Haziran 2014, Saat: 20.00
Kadınlar
Sahnesi
İstanbul
Eğitim Sen 3 Kadınlar Sahnesi 10 yıldır var… Üyelerinin çoğu eğitimsenli kadınlar,
öğretmenler… Çalışıyorlar, sendikal faaliyetlerde yer alıyorlar, tiyatro
yapıyorlar diğer yandan günlük hayatlarını devam ettiriyorlar… Kolay değil… Bu
nedenle bu 10 yıl içinde fazla oyun çıkartamadık. Sadece dört oyun çalışıp sergilemişiz.
Öyküm Yok;
Nar Taneleri; Sesler, Kokular, hatıralar ve şimdi de Sıradan Hikâyeler…
Kadınlar Sahnesi, kadınlarla ilgili sözlü tarih
çalışmaları, görüşmeler yapıp hikâye toplamayı ve bunları yazıp oynamayı
hedefledi baştan beri. Kadının adını, dertlerini duyurmanın yanı sıra mücadele
etmek, karşı durmak için de yola çıktı.
Biz hikâyelerimizi
topluyor, yazıyor, oynuyor sonra da
tartışıyoruz. Dönüştürmeye başlamanın yolarından biri farkındalık sağlamaktır.
Bu faaliyeti, dönüştürmenin bir aracı olarak görüyoruz. Bu da uzun dönemli bir mücadeleyi gerektirir. Gerçek
dönüşümler ancak böyle olabilir. “Tiyatro
yapmak, eylem yapmak demektir.”
Oyun üzerine notlar
Oyun iki perdeden
oluşuyor. Perişan’ın hikâyesi hariç diğerlerinin hepsi “gerçek” hikâyelerdir. Perişan ise birçok gerçek parçacığı bir araya
getirilerek yaratılmıştır. Anekdotları dinlemeye üç yıl önce başlamıştık. Oyunu
yazdığım yıl (2012) yoğunluktan
çıkartamadık ve ancak iki sene sonra tekrar çalışmaya başlayarak nihayet
sahneye çıkabilecek hale gelebildik. İlk oyundan sonra daha da
geliştirebileceğimizi biliyoruz. Bizim oyunlarımız yaşıyor, seyircilerden gelen
geri bildirimler her zaman yol gösterici olmuştur. Zaten bir amacımız da bu.
Ana karakterimiz
Perişan adı verilen, sokaklarda yaşayan bir kadın. Ama o sığındığı bodrumu evi
olarak görüyor.
Hikâyesini
öğrenmek için bizim gibi hikâye toplayarak oyun oynayan bir grup kadın, Perişan’ın
peşine düşüyor. Bu arada Nalan’ın evinde, topladıkları diğer hikâyelerin
provalarını yapıyorlar. Bunları zaman zaman bize gösterecekler.
İzlediğimiz,
dinlediğimiz hikâyeler o kadar bildik şeyler ki, sıradan yani… Aslında; sıradanlaştırılmış,
günlük, bildik bir olay haline getirilerek içi boşaltılmış demek daha
doğru… Sıradanlaştırarak alışıyoruz en
olmadık, en kabul edilemeyecek acılara… Öyle hale geliyoruz ki görmüyoruz, işitmiyoruz
bile… O halde onları sıradan olmaktan çıkarmak lazım. Onları her defa yeniden
yeniden gündeme getirerek görünür hale getirmek lazım ki gözümüze batsın,
içimizi acıtsın… Fark edersek değiştirmek için uğraşırız, fark edersek
değişiriz, dönüşürüz… Sıradan değil, hikâyelerimizin hiçbiri sıradan değil…
Dilara
Kahyaoğlu
SAHNELER
I. PERDE
SAHNE 1: KAFEDE
(1) Perişanla Tanışma: “Ne İstiyorsunuz? – Hikâyeni dinlemek”
SAHNE 2: PERİŞAN’IN
EVİ (1): “İmdat kadın öldürüyorlar!”
SAHNE 3: SOKAKTA:
“Kabuk kız, bu
kabuk”
SAHNE 4: KAFEDE
(2): “İçerdekiler benim arkadaşım”
SAHNE 5:
NALAN’IN EVİ ve CEYDA’NIN HİKÂYESİ (1): “Bana dokunca
elleri titriyordu.”
SAHNE 6:
PERİŞAN’IN EVİ (2): “Çoook kara gözlü bir adamdı. Güleç gözlü bir adamdı.”
II. PERDE
SAHNE 1: İSTENMEYEN
MİSAFİR: “ Bu kadar
müdahale etmek bir insana bilmiyorum doğru mu yaptık?
SAHNE 2: PINARIN
EVİ: “Kabuğum gitti!”
SAHNE 3: BİR
MUAMMA KADIN PERİŞAN : “Hayalet
gibiydim, görünür oldum!”
SAHNE 4: BİR YATILI OKUL HİKÂYESİ: “Olabilir miydi böyle bir şey! Mümkün mü?
Mümkünmüş…”
SAHNE 5: CEYDA’NIN
HİKÂYESİ (2): “Ne ayaksınız siz!”
SAHNE 6:
PERİŞAN NEREDE: “Neden,
Perişan böyle bir şey ister mi diye hiç konuşmuyoruz?”
SAHNE 7:
SÜVEYDA’NIN HİKÂYESİ: “18 yaşıma bastığım
yıl hayatım değişti.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder