Salı, Mart 15, 2016

Sözlü Tarih ve Yerel Tarihçi - Rehber


Bu kitabı okuyarak özetleyen ve gruba sunumunu yapan kişi Yıldız Ayyıldız'dır



Sözlü Tarih Nedir?
Belgelere dayanan kanıt, yaşamın çok küçük bir parçasını kaydeder. Bireylerin yaşamlarına fazla ışık tuttuğu söylenemez.

Gelecekte farklı bir toplumda  yaşayacak olan insanlar şimdiki yaşamın çeşitliliğini sadece belgeler aracılığı ile nasıl anlayabilecekler?

Sözlü kayıt olmadan, insan yaşantısının pek çok kesimi açıkça yok olur.
Şiveler, hatta diller kaybolmuştur, topluluklar da yerlerinden olup dağılabilir.

Birine, anlatacaklarını kaydetmek üzere gitmiş olmak, ortaya çıkacak tarih bir yana, o insanların yaşamlarının zaten kendi başına değerli ve önemli olduğunu gösterir ve bunun arkasındaki saygı fikri, çok sayıda insan için muazzam bir öneme sahip olabilir.

Sözlü tarih, hem sözlü malzeme sağlayana  hem de araştırmacıya bir şeyler veren, hem bilgi toplayandan hem de konuştuğu insanlardan bir şeyler talep eden iki yönlü süreçtir.

İNSANLAR ve MEKANLAR

Bir dizi sözlü malzeme kullanma yöntemi

Oturuma bir anlam kazandırmanın en açık yolu   konuşulan kişinin  yaşam çerçevesi içinde kalarak çalışmaktır. Anıların, otobiyografik olması gibi bir eğilim mevcuttur ve yaşam öyküsü veya yaşam tarihi, oturumlara şekil vermenin iyi bir yöntemidir.

Malzemenin bir bütün oluşturması şart değildir. Sadece çocukluğu veya iş yaşamını veya yaşamının herhangi bir kesitini kapsayabilir. Toplulukların tarihi doğal olarak yaşam öykülerine dayanarak gelişir.
Yaşam öykülerinin ne bir bütün olması ne de tek başına durması gerekir ama anılar üzerine çalışmanın en dolaysız yolu olarak yaşam öykülerinin sunacağı çok şeyler vardır. Yaşam öyküleri kolay bir seçenek değildir. Ve bazı sözlü tarihçiler bu yöntemin sahiciliğine inanırlar ki, bunun da nedeni yaşam öyküsünde müdahalenin çok az olmasıdır.


YAŞAM BİÇİMLERİ VE DİL

Kitapta İngilizce'nin yapısı ile ilgili kısımlar var. Aksan, bir sözcüğün telaffuz biçimidir aşırı olmağı sürece, ister şive olsun ister standart dil, karşılıklı anlaşma için önemli bir engel yaratmaması gerekir. Aksan bölgesel, etnik ve sınıf temelli olabilir.

(Türkiye için de ağız –şive karıştırılıyor. Parantez içindeki yazarın değil benim düşüncem. YA)

Toplumu bir arada tutan geleneklere saygı duyulması, toplumun  amaçlarının otomatikman onaylanması anlamına gelmez. Milliyetçilik, herhangi bir kültürün veya etnik mirasın yüceltilmesinin tehlikelerini bir kere daha göstermektedir. Çeşitli grupların toplumdaki mevcut zenginliğin son derece eşitsiz dağılımından tatmin olmalarının  sağlanabileceği veya sömürüye bile boyun eğdirilebilecekleri gerçeği; eşitsizliği veya sömürüyü kabullenmemiz veya romantize etmemiz gerektiği anlamına gelmez.


ALTERNATİF TARİH

Tarihin kapsamını  genişletmek  risklere girmek ve geniş çevrelerin hoşuna giden konularla olduğu kadar rahatsız kaynağı olan konularla da uğraşmak anlamına gelmelidir; yoksa tarihi çarpıtmış oluruz.
İnsanların yaşamdaki sıkıntılarla nasıl başa çıktıklarıyla ilgili gerçeklerle yüzleşmezsek, daha  hafif ama daha genel hataları görmezlikten gelmek üzere en iğrenç  suçların cezasız bırakılmasına izin veriyor olabiliriz.

Kadınların deneyimlerine ulaşmak daha kolay görünebilir, ama geleneksel tarihte kadınlar erkeklerin arkasında görünmek dışında nadiren ortaya çıkmaktadırlar. (bkz. syf.74-75)

Kadınların kendileri tarafından değer verilen başarılarıyla, kadınlar için önemli ve  olanaklı olan şeylerle değerlendirilen bir kadın tarihine yönelik çalışmalıyız ve bunu yapacak en doğru insanlar, sözlü tarihte çalışan kadınlar olacaktır.

Sözlü tarihçi, “normal davranış”standartlarına ulaşmamış “kaba”insanlar hakkında küçük düşünce yorumlara alışmak durumunda kalır. (Bunun nedeni genellikle iktisadidir.)

Toplumumuzun nasıl işlediğini anlayabilmek için, iyi bir hayat sürenlere olduğu kadar fedakarlık yapması gerekenlere de bakmalıyız.

GÜNCEL KONULAR

Tarih sürekli olarak etrafımızda serpilmektedir; şimdi olan bir şey kesintisiz bir şekilde geçmişe uzanan bir sürecin parçasıdır. Geçmiş olarak bildiğimiz şeyden yola çıkarak tahminler üretmek geleceği şekillendirmemize yardımcı olmaktadır.

Herkesin kafasında tazeyken malzeme toplamak, açıkça, sözlü tarihin çok iyi bir şekilde kullanmaktır. Neden anılar zayıflayıncaya kadar beklensin ve anahtar rolündeki kişilerin ölmesi veya kaybolması riskine girilsin?

Olayların genelde tarih olarak değerlendirmeden çok önce, gerçekleştiği anda veya hemen ardından kaydedilmesi açıkça daha iyidir.

Toplulukların doğası, nasıl işledikleri, aile rollerine karşı tutum, başka bağlamlarda gördüğümüz ve bu tür olayların geleneksel tahlillerinde gözden kaçırılan her şey.

Bilgiyi sıcağı sıcağına toplama yoluyla, çarpıtmalardan kurtulamıyoruz, çünkü konuştuğumuz insanlar dürüst davranmakla birlikte yazılabilirler, gerçeği söylemenin getireceği, cezai suçlardan dolayı kaygı duyabilirler ve içlerinden onaylamadıkları bir oraya getirip efsane yaratma sürecini canlı olarak izleyebiliriz.

İnsanlara, uzak geçmişten, sonuçları bilinmekte olan olaylarla ilgili sorular sorarız ve olaylar gelişirken neler düşündükleriyle ilgili olarak anımsadıkları şeylerin olayların sonuçlarına dair bilgilerden etkilenmesi kaçınılmazdır. Aynı insanları belli aralıklarla kasete kaydetmek iniş çıkışlar, yanlış anlamalar ve belli kararların niçin verilmiş olduğu ile ilgili daha bütünsel bir tablo sunar.

Tarihçi, kanıtlar arasındaki çelişkileri hem de bu bakış açısının diğerlerinin yanına koyulduğunda ortaya çıkan yorumlar arasındaki zıtlıkları kabullenmeli, mümkün olduğu yerde bunları uzlaştırmalı, mümkün olmadığı yerdeyse açıklamalı, bir kenara atmamalıdır.
Sözlü tanıklığın, gerçeğin kendisi değil, sadece bir kanıt olduğunu tekrarlamakta fayda var.
Anılara ek olarak fotoğraflar, belgeler toplanmalı.


SÖZLÜ TARİH ve GELENEKSEL ÇİZGİ

*Farklı ırklardan azınlıkların geçmişleriyle ilgili kitaplar çoğunlukla tarih değil, sosyoloji bölümünde bulunuyor ve bu durumun değişmesi gerekir.
Sözlü geleneğin temel amacı, içinde bulunan zamanı açıklamak ve topluluğun işleyiş şeklini ahlaki olarak haklılaştırma işlevini görmekti. (bkz. syf 104)

Sözlü malzeme ile geleneksel kaynakları bir araya getirmek.
Neyin ne zaman ortaya çıktığından çok, etki-tepki veya olayların neden ve nasıl ortaya çıktığı gibi konularla ilgilenmeliyiz. Tamamen betimsel bir tarih yazımının tersine, bu konudaki potansiyel sınırsız gibidir.

Sendikalar yazılı kayıtlar tutmuştur elbette ama bu kayıtlar genellikle kaybolur ve bütünsel olmaktan çok uzaktır.
Sözlü kanıt, işlemekte olan bir sistemi ortaya çıkarmakta.
Sözlü malzemenin ayırt edici özelliği, öyküye normalde bulunamayacak boyutlar katması,öyküyü daha bütünlüklü bir hale getirmesi ve sistemin nasıl bazı bölgelerde uzun ömürlü olurken bazılarında ani bir düşüş yaşandığını açıklamaya yardımcı olmasıdır.

Sözlü tarih, sadece hatırlamak ve tasvir etmekten ibaret değildir, geçmişin dünyasını derin ve geniş bir biçimde çözümleyebilmemize de olanak sağlar.


İŞE BAŞLAMAK
*Karşımızdaki kişiyi serbestçe konuşturabilme yeteneğine bağlı.

*Kendi kurallarınızı belirleyin.

*Sözlü Tarih dergisinin son sayısına baş vurun.

*Kütüphaneler, müzeler

*Mali kaynak sağlamak, bağışlar vs.

*Sistemli olmak

*Oturum kasetlerinin doğru olarak saklanması.

*Kayıt yapıp bunları sonradan düzene koyma eğiliminin önüne geçilmelidir.

*Konuşacağınız insanlarla ilişki kurma.

*En iyi malzemeyi yaşlıların sağlayabilmesinin nedeni, muhtemelen hayatın düşünmeye daha fazla vakit ayrılan bir dönemine gelmiş ve geçmişin anlamını çıkarmaya çalışmaları. (Tecrübelerle değişime uğramış  çocuk gözüyle olması.)

*Konuşulacak kişiler için gazeteye ilan verebilir.

*Hangi soruları soracaksınız?

*Doğru insanı bulun

*Yerel ağlardan faydalanıp yayımlaması motive sağlar

*Bilgi toplayan grubun çalışma biçimleri

*Görüşmeye geldiğinde resmi kimlik kartı

*İzin mektubu

*Yerel rehberler

*Mektup telefondan daha iyi (?) (bkz.141 syf)

*Bağlantılar listesi için dergilerden yaralanma

*Gazete ve dergilerden yaralanma

*Çağrı mektubu gazetede yayınlatılabilir. Akademik değil ilginç bir yazı olmasını sağlayın

*Telefon yanlış anlamaya daha açık ve gayri resmidir

*insanlara samimi davranın

*Bilgi alma karşılığı para ödeme kaçınılması gereken bir yöntemdir (uydurma hikayeler ortaya çıkabilir).

*Randevu alın (çok fazla randevu almayın).

*Size sunulan (çay vs.) kabul etmek nazik bir davranış olur. Ayrılışınızın dostane bir şekilde olmasına çalışın.

*Kayıttan sonra insanların söyleyeceklerini dinleyin (kayıtta yer almamasını istedikleri şeyler olabilir).


MALZEME TOPLAMAK
*Anadilde oturum.

*Kalıplara sıkışmaktan kaçının (sadece tatsız olaylar olmamalı)

* “Bey” ya da  “Hanım” doğru bir atmosfer oluşturabilir

*Kişisel yorumları daha rahat bir sohbetin doğabileceği kayıt sonrasına saklayın

*İtirazlardan kaçının. İtiraz yerine uygun yerlerde (....dendiğini duydum, siz ne dersiniz?)

*Eğer bir grup kaydı yapılıyorsa grup üyeleri arasında bir etkileşim olması hem kaçınılmaz hem de yararlıdır ve her oturumu özgün bir grup olayı haline getirmek en doğrusudur.

*En iyi görüşme, tek kişilik bir çalışmayla yürütülür. (bkz.152)(insanlar bazı düşünceleri arkadaşları önünde dile getirmeye çekinebilirler).

*Anket formu gibi olmayan oturumun gidişini belirleyen ayrıntılı bir soru dizisi kullanımı

*Konuşmacı, konuyu genişletme isteği duyuyorsa izin verin. Tamamen konu dışına çıktıklarından emin oluna kadar bekleyin.


*Konudan sapmalara dikkatle yaklaşılmalı. Soruları yanıtlamanın ötesine geçmesine katı biçimde engel olmak pek çok değerli açıklamanın da kaçırılmasına neden olur.(Teyp durdurma yolu kullanılabilir. Ama önemli bilgileri kaçırma riski oluşur.)

*Diktatörce yaklaşmayın (kısa ve verimsiz sonuçları olur.)

*Çocuklar iyi yönlendirilirse iyi görüşmeciler olabilir

*Açık uçlu bir form işe yarar

*Özgeçmiş bilgisine sahip olmak (doğum yeri, anne baba kardeş meslekleri vb.)

*Soru örnekleri var (kitapta)

*Fotoğrafların ödünç alınması zamanında geri verilmesi (bkz. 167. syf).

*Gazete ilanlar ve davetler hikayeler  oturuma giderken bir nesne götürmek işe yarayabilir. Örnek eski model bir ütü yaşlı bir kadında çamaşır günü anıları ortaya çıkarabilir.

*Yaklaşım çeşitliliği...

BANT ÇÖZÜMÜ
*Belgeler oluşturmak, kataloglamak.
*Kasetlerde ne olduğunu bilmek.
*Orijinal kasetlerden seçmelere yer verme (kaynak yetersizliği ve sıkıcılık nedeniyle pek fazla yapılmaz.)
*Her duraklama gösterilmelidir
*Kuşku duyulduğunda bilgiyi toplayana danışmak üzere liste oluşturulmalıdır.
*Sözlerin yerine geçen odadaki herhangi bir nesne  olabilir sözlü kayıtta netleştirmek gerekir.
*Bant çözümünün ne kadar zaman aldığına dair açıklamalar var (kitapta). 
*Çevrim tablosu. (bkz.180.)
*Kasetlerin neyi içerdiği ne zaman doldurulduğu bilgi hem kasetin hem kutusunun üzerinde belirtilmeli. Sözlü bilgileri aktaranlar hakkında ayrıntılı bilgi kaydedilmeli.
*Kasetleri numaralandıralım.
*Gizliliği korumak için bu dizinler asla herkese açık olmamalıdır.
*Temel öncelik erişebilirlik olduğundan aşırı karmaşık, aşırı özelleşmiş sistemler kurmaktan kaçının.
*Her söz, küfür anlamsız sözler bant çözümünde kullanılmalı.
*İmla ve noktalamadan yararlanın.
*Tutarlılık
*Eğer okuyucunun anlayamayacağını düşündüğünüz bir şey varsa dipnot kullanın.

KAYDEDİLEN MALZEMEYİ KULLANMAK
*Kasetlerin iyi korunması, kullanıma açık olması.
*Saklanacak bir yer, kurum belirlemek.
*Kasetlerin yanında plaklar, fonograf silindirleri, piyano şeritler vb. konabilir.
*Çalışma kopyaları çıkarılmalı.
*Basım kaliteleri, çeşitleri hakkında bilgi verilmiş.
*Büyük kitapçıklar, broşürler hazırlama.
*Drama olarak sözlü tarih (bkz.198-199)
*Kronoloji oluşturma
*Amaca uygun olmayanları çıkarma
*Sadece en iyi ifade edilmiş seçmeleri kullanmaya çalışmaktan kaçının.Yoksa bazı önemli hikayeleri (düzgün anlatmasa bile) kaçırabilirsiniz.
*Telif hakkı ve konuşulan kişinin kullanım için ödeme talep etme hakkı (bkz. 203-204-205)
*Konuştuğunuz kişiyi zor duruma düşürmemek. (bkz. 207) 

DONANIM
Odanın durumu, kayıt cihazlarının özellikleri, ortam her konuda bilgi verilmiş (kitapta).
Oturmak, makineyi koymak çalıştırma ve kayda başlamak. En ince ayrıntıya kadar anlatılmış.
Kamera kullanımının avantajı, dezavantajı...
Fotoğrafçılık
Kaset türleri verilmiş (bkz. 220)
Teknik bilgi...

SÖZLÜ TARİH: GENEL BİR BAKIŞ
Yapış biçimimizde bazı uyarlamalar yapmak zorundayız. Her şeyi yakalamaya çalışırken yaklaşım çeşitliliği kullanalım ve bulduklarımızı gelecek nesle, ulaşabilecekleri uygun bir formda aktaralım.

Son olarak ek okuma olarak kitap önerileri veriliyor. (syf 229...)

İncelenen kaynak:

SÖZLÜ TARİH VE YEREL TARİHÇİ

Sözlü tarih “sıradan insan”ın, yani hepimizin yaşamını konu edinir: İnsanlar nasıl yaşar, nasıl çalışır, ne iş yapar, neler düşünür, neler hisseder? İşte sözlü tarih, gündelik yaşantımızla, yaptığımız işlerle, duygularımız, düşüncelerimiz, geleneklerimiz ve göreneklerimizle hepimizin öyküsünü anlatır. Yaşamın içinden üretilen bir bilgidir. Hepimizin ve herhangi birimizin bilgisidir, insanlarla konuşarak öğrendiklerimizdir. Özellikle yerel tarihle sıkı bağlar taşıyan sözlü tarih hem konu hem de yöntem itibariyle geleneksel tarihten farklıdır. Bir tür alternatif tarihtir. Yazılı belgelerde göremeyeceğimiz ayrıntıları, arşivlere girmeyen yaşam parçalarını bulabileceğimiz eşsiz bir kaynaktır.
Elinizde tuttuğunuz kitap bir sözlü tarih kılavuzu. Ama aynı zamanda sözlü tarihi öğrenmek, sözlü tarih yapmak isteyenler için yararlı bir giriş kitabı. Bu alanda araştırma yapacaklar için son derece öğretici, pratik bilgiler veriyor, çalışma yöntemlerini ele alıyor. Ancak bir el kitabı olduğu kadar sözlü tarih çalışmalarından verdiği örneklerle de keyifle okunan bir harman. Sözlü tarih, bu kitapta kadınları, çocukları, çiftçileri, işçileri, göçmenleri… anlatıyor; toplumların “güçsüz”lerine ses veriyor. Geleneksel tarihin, ayrıntılarına inmediği yerellikleri bulup çıkarıyor.
Bu kitap sözlü tarihin zenginliklerini keşfetmek isteyenleri, yerel tarihe adım atanları eli boş döndürmeyecek bir çalışma.

Hiç yorum yok: