Bu kitabı okuyarak özetleyen ve gruba sunumunu yapan kişi Yıldız Ayyıldız'dır
Sözlü
Tarih Nedir?
Belgelere
dayanan kanıt, yaşamın çok küçük bir parçasını kaydeder. Bireylerin yaşamlarına
fazla ışık tuttuğu söylenemez.
Gelecekte
farklı bir toplumda yaşayacak olan
insanlar şimdiki yaşamın çeşitliliğini sadece belgeler aracılığı ile nasıl
anlayabilecekler?
Sözlü
kayıt olmadan, insan yaşantısının pek çok kesimi açıkça yok olur.
Birine, anlatacaklarını
kaydetmek üzere gitmiş olmak, ortaya çıkacak tarih bir yana, o insanların
yaşamlarının zaten kendi başına değerli ve önemli olduğunu gösterir ve bunun
arkasındaki saygı fikri, çok sayıda insan için muazzam bir öneme sahip olabilir.
Sözlü
tarih, hem sözlü malzeme sağlayana hem
de araştırmacıya bir şeyler veren, hem bilgi toplayandan hem de konuştuğu
insanlardan bir şeyler talep eden iki yönlü süreçtir.
İNSANLAR ve MEKANLAR
Bir dizi sözlü malzeme kullanma yöntemi
Oturuma
bir anlam kazandırmanın en açık yolu
konuşulan kişinin yaşam çerçevesi
içinde kalarak çalışmaktır. Anıların, otobiyografik olması gibi bir eğilim
mevcuttur ve yaşam öyküsü veya yaşam tarihi, oturumlara şekil vermenin iyi bir
yöntemidir.
Malzemenin
bir bütün oluşturması şart değildir. Sadece çocukluğu veya iş yaşamını veya
yaşamının herhangi bir kesitini kapsayabilir. Toplulukların
tarihi doğal olarak yaşam öykülerine dayanarak gelişir.
Yaşam
öykülerinin ne bir bütün olması ne de tek başına durması gerekir ama anılar
üzerine çalışmanın en dolaysız yolu olarak yaşam öykülerinin sunacağı çok
şeyler vardır. Yaşam öyküleri kolay bir seçenek değildir. Ve bazı sözlü
tarihçiler bu yöntemin sahiciliğine inanırlar ki, bunun da nedeni yaşam
öyküsünde müdahalenin çok az olmasıdır.
YAŞAM BİÇİMLERİ VE DİL
Kitapta İngilizce'nin yapısı ile ilgili kısımlar var. Aksan, bir sözcüğün telaffuz biçimidir aşırı olmadığı sürece, ister şive
olsun ister standart dil, karşılıklı anlaşma için önemli bir engel yaratmaması
gerekir. Aksan bölgesel, etnik ve sınıf temelli olabilir.
(Türkiye
için de ağız –şive karıştırılıyor. Parantez içindeki yazarın değil benim
düşüncem. YA)
Toplumu
bir arada tutan geleneklere saygı duyulması, toplumun amaçlarının otomatikman onaylanması anlamına
gelmez. Milliyetçilik, herhangi bir kültürün veya etnik mirasın yüceltilmesinin
tehlikelerini bir kere daha göstermektedir. Çeşitli grupların toplumdaki mevcut
zenginliğin son derece eşitsiz dağılımından tatmin olmalarının sağlanabileceği veya sömürüye bile boyun
eğdirilebilecekleri gerçeği; eşitsizliği veya sömürüyü kabullenmemiz veya
romantize etmemiz gerektiği anlamına gelmez.
ALTERNATİF TARİH
Tarihin
kapsamını genişletmek risklere girmek ve geniş çevrelerin hoşuna
giden konularla olduğu kadar rahatsız kaynağı olan konularla da uğraşmak
anlamına gelmelidir; yoksa tarihi çarpıtmış oluruz.
İnsanların
yaşamdaki sıkıntılarla nasıl başa çıktıklarıyla ilgili gerçeklerle yüzleşmezsek, daha hafif ama daha genel hataları
görmezlikten gelmek üzere en iğrenç
suçların cezasız bırakılmasına izin veriyor olabiliriz.
Kadınların
deneyimlerine ulaşmak daha kolay görünebilir, ama geleneksel tarihte kadınlar
erkeklerin arkasında görünmek dışında nadiren ortaya çıkmaktadırlar. (bkz.
syf.74-75)
Kadınların
kendileri tarafından değer verilen başarılarıyla, kadınlar için önemli ve olanaklı olan şeylerle değerlendirilen bir
kadın tarihine yönelik çalışmalıyız ve bunu yapacak en doğru insanlar, sözlü
tarihte çalışan kadınlar olacaktır.
Sözlü
tarihçi, “normal davranış”standartlarına ulaşmamış “kaba”insanlar hakkında
küçük düşünce yorumlara alışmak durumunda kalır. (Bunun nedeni genellikle
iktisadidir.)
Toplumumuzun
nasıl işlediğini anlayabilmek için, iyi bir hayat sürenlere olduğu kadar
fedakarlık yapması gerekenlere de bakmalıyız.
GÜNCEL KONULAR
Tarih
sürekli olarak etrafımızda serpilmektedir; şimdi olan bir şey kesintisiz bir
şekilde geçmişe uzanan bir sürecin parçasıdır. Geçmiş olarak bildiğimiz şeyden
yola çıkarak tahminler üretmek geleceği şekillendirmemize yardımcı olmaktadır.
Herkesin
kafasında tazeyken malzeme toplamak, açıkça, sözlü tarihin çok iyi bir şekilde
kullanmaktır. Neden anılar zayıflayıncaya kadar beklensin ve anahtar rolündeki
kişilerin ölmesi veya kaybolması riskine girilsin?
Olayların
genelde tarih olarak değerlendirmeden çok önce, gerçekleştiği anda veya hemen
ardından kaydedilmesi açıkça daha iyidir.
Toplulukların
doğası, nasıl işledikleri, aile rollerine karşı tutum, başka bağlamlarda
gördüğümüz ve bu tür olayların geleneksel tahlillerinde gözden kaçırılan her şey.
Bilgiyi
sıcağı sıcağına toplama yoluyla, çarpıtmalardan kurtulamıyoruz, çünkü
konuştuğumuz insanlar dürüst davranmakla birlikte yazılabilirler, gerçeği
söylemenin getireceği, cezai suçlardan dolayı kaygı duyabilirler ve içlerinden
onaylamadıkları bir oraya getirip efsane yaratma sürecini canlı olarak
izleyebiliriz.
İnsanlara, uzak
geçmişten, sonuçları bilinmekte olan olaylarla ilgili sorular sorarız ve olaylar
gelişirken neler düşündükleriyle ilgili olarak anımsadıkları şeylerin olayların
sonuçlarına dair bilgilerden etkilenmesi kaçınılmazdır. Aynı insanları belli
aralıklarla kasete kaydetmek iniş çıkışlar, yanlış anlamalar ve belli kararların
niçin verilmiş olduğu ile ilgili daha bütünsel bir tablo sunar.
Tarihçi, kanıtlar
arasındaki çelişkileri hem de bu bakış açısının diğerlerinin yanına
koyulduğunda ortaya çıkan yorumlar arasındaki zıtlıkları kabullenmeli, mümkün
olduğu yerde bunları uzlaştırmalı, mümkün olmadığı yerdeyse açıklamalı, bir
kenara atmamalıdır.
Sözlü
tanıklığın, gerçeğin kendisi değil, sadece bir kanıt olduğunu tekrarlamakta fayda
var.
Anılara
ek olarak fotoğraflar, belgeler toplanmalı.
SÖZLÜ TARİH ve GELENEKSEL
ÇİZGİ
*Farklı
ırklardan azınlıkların geçmişleriyle ilgili kitaplar çoğunlukla tarih
değil, sosyoloji bölümünde bulunuyor ve bu durumun değişmesi gerekir.
Sözlü
geleneğin temel amacı, içinde bulunan zamanı açıklamak ve topluluğun işleyiş
şeklini ahlaki olarak haklılaştırma işlevini görmekti. (bkz. syf 104)
Sözlü
malzeme ile geleneksel kaynakları bir araya getirmek.
Neyin
ne zaman ortaya çıktığından çok, etki-tepki veya olayların neden ve nasıl ortaya
çıktığı gibi konularla ilgilenmeliyiz. Tamamen betimsel bir tarih yazımının
tersine, bu konudaki potansiyel sınırsız gibidir.
Sendikalar
yazılı kayıtlar tutmuştur elbette ama bu kayıtlar genellikle kaybolur ve
bütünsel olmaktan çok uzaktır.
Sözlü
kanıt, işlemekte olan bir sistemi ortaya çıkarmakta.
Sözlü
malzemenin ayırt edici özelliği, öyküye normalde bulunamayacak boyutlar
katması,öyküyü daha bütünlüklü bir hale getirmesi ve sistemin nasıl bazı
bölgelerde uzun ömürlü olurken bazılarında ani bir düşüş yaşandığını açıklamaya
yardımcı olmasıdır.
Sözlü
tarih, sadece hatırlamak ve tasvir etmekten ibaret değildir, geçmişin dünyasını
derin ve geniş bir biçimde çözümleyebilmemize de olanak sağlar.
İŞE BAŞLAMAK
*Karşımızdaki kişiyi
serbestçe konuşturabilme yeteneğine bağlı.
*Kendi kurallarınızı
belirleyin.
*Sözlü Tarih dergisinin son
sayısına baş vurun.
*Kütüphaneler, müzeler
*Mali kaynak
sağlamak, bağışlar vs.
*Sistemli olmak
*Oturum kasetlerinin doğru
olarak saklanması.
*Kayıt yapıp bunları sonradan
düzene koyma eğiliminin önüne geçilmelidir.
*Konuşacağınız insanlarla
ilişki kurma.
*En iyi malzemeyi yaşlıların
sağlayabilmesinin nedeni, muhtemelen hayatın düşünmeye daha fazla vakit ayrılan
bir dönemine gelmiş ve geçmişin anlamını çıkarmaya çalışmaları. (Tecrübelerle
değişime uğramış çocuk gözüyle olması.)
*Konuşulacak kişiler için
gazeteye ilan verebilir.
*Hangi soruları soracaksınız?
*Doğru insanı bulun
*Yerel ağlardan faydalanıp
yayımlaması motive sağlar
*Bilgi toplayan grubun
çalışma biçimleri
*Görüşmeye geldiğinde resmi
kimlik kartı
*İzin mektubu
*Yerel rehberler
*Mektup telefondan daha
iyi (?) (bkz.141 syf)
*Bağlantılar listesi için
dergilerden yaralanma
*Gazete ve dergilerden
yaralanma
*Çağrı mektubu gazetede yayınlatılabilir. Akademik
değil ilginç bir yazı olmasını sağlayın
*Telefon yanlış anlamaya daha
açık ve gayri resmidir
*insanlara samimi davranın
*Bilgi alma karşılığı para
ödeme kaçınılması gereken bir yöntemdir (uydurma hikayeler ortaya çıkabilir).
*Randevu alın (çok fazla
randevu almayın).
*Size sunulan (çay vs.) kabul
etmek nazik bir davranış olur. Ayrılışınızın dostane bir şekilde olmasına
çalışın.
*Kayıttan sonra insanların
söyleyeceklerini dinleyin (kayıtta yer almamasını istedikleri şeyler olabilir).
MALZEME TOPLAMAK
*Anadilde
oturum.
*Kalıplara
sıkışmaktan kaçının (sadece tatsız olaylar olmamalı)
*
“Bey” ya da “Hanım” doğru bir atmosfer
oluşturabilir
*Kişisel
yorumları daha rahat bir sohbetin doğabileceği kayıt sonrasına saklayın
*İtirazlardan
kaçının. İtiraz yerine uygun yerlerde (....dendiğini duydum, siz ne dersiniz?)
*Eğer
bir grup kaydı yapılıyorsa grup üyeleri arasında bir etkileşim olması hem
kaçınılmaz hem de yararlıdır ve her oturumu özgün bir grup olayı haline
getirmek en doğrusudur.
*En
iyi görüşme, tek kişilik bir çalışmayla yürütülür. (bkz.152)(insanlar bazı düşünceleri
arkadaşları önünde dile getirmeye çekinebilirler).
*Anket
formu gibi olmayan oturumun gidişini belirleyen ayrıntılı bir soru dizisi
kullanımı
*Konuşmacı, konuyu genişletme isteği duyuyorsa izin verin. Tamamen konu dışına çıktıklarından
emin oluna kadar bekleyin.
*Konudan
sapmalara dikkatle yaklaşılmalı. Soruları yanıtlamanın ötesine geçmesine katı
biçimde engel olmak pek çok değerli açıklamanın da kaçırılmasına neden
olur.(Teyp durdurma yolu kullanılabilir. Ama önemli bilgileri kaçırma riski
oluşur.)
*Diktatörce
yaklaşmayın (kısa ve verimsiz sonuçları olur.)
*Çocuklar
iyi yönlendirilirse iyi görüşmeciler olabilir
*Açık
uçlu bir form işe yarar
*Özgeçmiş
bilgisine sahip olmak (doğum yeri, anne baba kardeş meslekleri vb.)
*Soru
örnekleri var (kitapta)
*Fotoğrafların
ödünç alınması zamanında geri verilmesi (bkz. 167. syf).
*Gazete
ilanlar ve davetler hikayeler oturuma
giderken bir nesne götürmek işe yarayabilir. Örnek eski model bir ütü yaşlı bir
kadında çamaşır günü anıları ortaya çıkarabilir.
*Yaklaşım
çeşitliliği...
BANT ÇÖZÜMÜ
*Belgeler
oluşturmak, kataloglamak.
*Kasetlerde
ne olduğunu bilmek.
*Orijinal
kasetlerden seçmelere yer verme (kaynak yetersizliği ve sıkıcılık nedeniyle pek
fazla yapılmaz.)
*Her
duraklama gösterilmelidir
*Kuşku
duyulduğunda bilgiyi toplayana danışmak üzere liste oluşturulmalıdır.
*Sözlerin
yerine geçen odadaki herhangi bir nesne
olabilir sözlü kayıtta netleştirmek gerekir.
*Bant
çözümünün ne kadar zaman aldığına dair açıklamalar var (kitapta).
*Çevrim
tablosu. (bkz.180.)
*Kasetlerin
neyi içerdiği ne zaman doldurulduğu bilgi hem kasetin hem kutusunun üzerinde
belirtilmeli. Sözlü bilgileri aktaranlar hakkında ayrıntılı bilgi kaydedilmeli.
*Kasetleri
numaralandıralım.
*Gizliliği
korumak için bu dizinler asla herkese açık olmamalıdır.
*Temel
öncelik erişebilirlik olduğundan aşırı karmaşık, aşırı
özelleşmiş sistemler kurmaktan kaçının.
*Her
söz, küfür anlamsız sözler bant çözümünde kullanılmalı.
*İmla
ve noktalamadan yararlanın.
*Tutarlılık
*Eğer
okuyucunun anlayamayacağını düşündüğünüz bir şey varsa dipnot kullanın.
KAYDEDİLEN MALZEMEYİ
KULLANMAK
*Kasetlerin
iyi korunması, kullanıma açık olması.
*Saklanacak
bir yer, kurum belirlemek.
*Kasetlerin
yanında plaklar, fonograf silindirleri, piyano şeritler vb. konabilir.
*Çalışma
kopyaları çıkarılmalı.
*Basım
kaliteleri, çeşitleri hakkında bilgi verilmiş.
*Büyük
kitapçıklar, broşürler hazırlama.
*Drama
olarak sözlü tarih (bkz.198-199)
*Kronoloji
oluşturma
*Amaca
uygun olmayanları çıkarma
*Sadece
en iyi ifade edilmiş seçmeleri kullanmaya çalışmaktan kaçının.Yoksa bazı önemli
hikayeleri (düzgün anlatmasa bile) kaçırabilirsiniz.
*Telif
hakkı ve konuşulan kişinin kullanım için ödeme talep etme hakkı (bkz.
203-204-205)
*Konuştuğunuz
kişiyi zor duruma düşürmemek. (bkz. 207)
DONANIM
Odanın
durumu, kayıt cihazlarının özellikleri, ortam her konuda bilgi verilmiş (kitapta).
Oturmak, makineyi
koymak çalıştırma ve kayda başlamak. En ince ayrıntıya kadar anlatılmış.
Kamera
kullanımının avantajı, dezavantajı...
Fotoğrafçılık
Kaset
türleri verilmiş (bkz. 220)
Teknik
bilgi...
SÖZLÜ TARİH: GENEL BİR BAKIŞ
Yapış
biçimimizde bazı uyarlamalar yapmak zorundayız. Her şeyi yakalamaya çalışırken
yaklaşım çeşitliliği kullanalım ve bulduklarımızı gelecek nesle, ulaşabilecekleri uygun
bir formda aktaralım.
Son
olarak ek okuma olarak kitap önerileri veriliyor. (syf 229...)
İncelenen kaynak:
SÖZLÜ TARİH VE YEREL TARİHÇİ
Sözlü tarih “sıradan insan”ın, yani hepimizin yaşamını konu edinir: İnsanlar nasıl yaşar, nasıl çalışır, ne iş yapar, neler düşünür, neler hisseder? İşte sözlü tarih, gündelik yaşantımızla, yaptığımız işlerle, duygularımız, düşüncelerimiz, geleneklerimiz ve göreneklerimizle hepimizin öyküsünü anlatır. Yaşamın içinden üretilen bir bilgidir. Hepimizin ve herhangi birimizin bilgisidir, insanlarla konuşarak öğrendiklerimizdir. Özellikle yerel tarihle sıkı bağlar taşıyan sözlü tarih hem konu hem de yöntem itibariyle geleneksel tarihten farklıdır. Bir tür alternatif tarihtir. Yazılı belgelerde göremeyeceğimiz ayrıntıları, arşivlere girmeyen yaşam parçalarını bulabileceğimiz eşsiz bir kaynaktır.
Elinizde tuttuğunuz kitap bir sözlü tarih kılavuzu. Ama aynı zamanda sözlü tarihi öğrenmek, sözlü tarih yapmak isteyenler için yararlı bir giriş kitabı. Bu alanda araştırma yapacaklar için son derece öğretici, pratik bilgiler veriyor, çalışma yöntemlerini ele alıyor. Ancak bir el kitabı olduğu kadar sözlü tarih çalışmalarından verdiği örneklerle de keyifle okunan bir harman. Sözlü tarih, bu kitapta kadınları, çocukları, çiftçileri, işçileri, göçmenleri… anlatıyor; toplumların “güçsüz”lerine ses veriyor. Geleneksel tarihin, ayrıntılarına inmediği yerellikleri bulup çıkarıyor.
Bu kitap sözlü tarihin zenginliklerini keşfetmek isteyenleri, yerel tarihe adım atanları eli boş döndürmeyecek bir çalışma.
- Sözlü Tarih ve Yerel Tarihçi
- Yazar : Stephen Caunce
- Çevirmenler : Alper Yalçınkaya, Bülent Can Bilmez
- Baskı Tarihi : Mayıs 11
- Yayıncı : TARİH VAKFI YURT YAYINLARI
- http://dukkan.tarihvakfi.org.tr/index.php?route=product/product&product_id=602
Elinizde tuttuğunuz kitap bir sözlü tarih kılavuzu. Ama aynı zamanda sözlü tarihi öğrenmek, sözlü tarih yapmak isteyenler için yararlı bir giriş kitabı. Bu alanda araştırma yapacaklar için son derece öğretici, pratik bilgiler veriyor, çalışma yöntemlerini ele alıyor. Ancak bir el kitabı olduğu kadar sözlü tarih çalışmalarından verdiği örneklerle de keyifle okunan bir harman. Sözlü tarih, bu kitapta kadınları, çocukları, çiftçileri, işçileri, göçmenleri… anlatıyor; toplumların “güçsüz”lerine ses veriyor. Geleneksel tarihin, ayrıntılarına inmediği yerellikleri bulup çıkarıyor.
Bu kitap sözlü tarihin zenginliklerini keşfetmek isteyenleri, yerel tarihe adım atanları eli boş döndürmeyecek bir çalışma.
Bu kitap sözlü tarihin zenginliklerini keşfetmek isteyenleri, yerel tarihe adım atanları eli boş döndürmeyecek bir çalışma.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder