Salı, Temmuz 11, 2023

Cam Tavan Sendromu

 


Cam tavan sendromu kavramı kariyer yönetimi ile alakalı güncel konularda sıklıkla karşılaşılan kavramlardan biridir. Cam tavan sendromunun daha detaylı anlaşılması açısından ortaya çıkan sebep/sonuç ilişkilerini ilgili literatür ile ilişkilendiren “Pire Deneyi” ile başlayarak anlatılmıştır:

“Bilim insanları pirelerin değişik açılarda zıpladıklarını gözlemlemişlerdir. Aralarından birkaçını seçip 30 cm boyutundaki fanusun içine yerleştirirler ve cam fanusun üzerini kapatırlar. Alt kısımda metal zemin ısıtılır ve bu ısıdan tedirgin olan pireler zıplayarak oradan uzaklaşmaya çalışırlar fakat baş kısımlarını tavandaki cama çarparak düşerler. Yer sıcak olduğu için yeniden zıplarlar, yine aynı sorunla karşılaşırlar. Pireler camın ne olduklarını tanımadıkları için kendilerini neyin mani olduğunu anlamakta güçlük çekerler. Her defasında başlarını camın üst zeminine vuran pireler en nihayetinde o kısımda 30 santimden fazla zıplamamaları gerektiğini öğrenmiş olurlar. Sonunda tümünün 30 cm zıpladığı anlaşılınca deneyin ikinci bölümü başlatılır ve fanusun üzerine konan cam tavan yok edilir. Yere tekrardan ısı verilir. Pirelerin hepsi, aynı açıda 30 cm yüksekliğe zıplarlar. Artık üst kısımlarında cam handikapı yoktur fakat daha fazla yüksekliğe zıplama imkanları olduğu halde pirelerin hiçbiri atılganlık gösteremezler. Kafalarını cama çarparak öğrendikleri bu kısıtlayıcı yaşam dersine bağlı halde yaşarlar. Gitme olanakları olduğu halde gidemezler. Çünkü bu engel bundan sonra zihinlerine yerleşmiştir. Onları kısıtlayan engel ortadan kalkmasına rağmen zihinlerindeki handikap mevcudiyetini devam ettirmektedir. Bu deneyde canlılar neyi başaramayacaklarını ne şekilde bellediklerini gösterir, yani burada ortaya öğrenilmiş çaresizlik kavramını karşımıza çıkarmaktadır. Bu pirelerin üzerinde yapılan deney “cam tavan sendromu” nu anlamamızı kolaylaştıran bir durumdur.”

Cam tavanın kavramsal alt yapısına ait görüşler ilk defa 1970’ li yıllarda ABD’de görülmektedir. Çalışma hayatında bulunan kadınların, kurumsal önyargılar ve durumlar nedeniyle, üst seviye mevkilere yükselmelerine mani olan görünmeyen, yapay handikaplar şeklinde ifade edilmiştir

Sendrom ile alakalı ilk yazılı belge 1984 yılında Adweek dergisinde yer almaktadır. Kavramla ilgili olarak Gay Bryant ‘kadınların belli bir yere ulaştıklarını ifade ederek ulaştıkları belli yere de cam tavan şeklinde nitelendirmiş, kadınlar orta kademenin tepesindedirler, sabit bir şekilde duruyorlar ve o kıskaca sıkışmış haldedirler’ ifadesini kullanarak cam tavan sendromunu basit olarak açıklamaya çalışan ilk gözlemci araştırmacıdır denilebilir.

Adweek dergisinden sonra cam tavan sendromuna kökensel olarak 24 Mart 1986 yılında Hymowitz ve Schelhardt tarafından Wall Street Journal’da kurumsal kadın üzerine yayımlanan anlatımda yer verilerek akademik literatürde yerini almıştır. Cam tavan kavramı, kadın çalışanların yükselmelerine mani olan görünmez handikapları nitelendirmek için kullanılan bir kavram olarak tanımlanmaktadır.

...

Cam tavan engelleri

Bireysel faktörlerden kaynaklanan engeller:

Çoklu rol üstlenme

Kadının hem iyi bir anne hem iyi bir eş ve hem de iyi bir çalışan olarak birden fazla role ehil olması kadının üst yönetimdeki konumlara ulaşmasında handikap bir durum teşkil etmiştir.

Kadınların kişisel tercih ve algıları

Kadınlar kendilerini öncelikle anne ve iyi bir eş olarak nitelendirmeleri, seyahate çıkmamaları, iş yerinde gece geç saatlere kadar kalmayı istememeleri de kariyerlerine engel teşkil etmektedir. Bu alışılmış durumlar sebebi ile de kadınlar, üst yönetimdeki görevi kendine uygun görmemekle birlikte, cinsel kişiliklerini yitirme, kadın kişilikleriyle değil erkek gibi kadın olarak anılma kaygısı hissetmektedirler. Böylelikle sendrom, kadınların kendi endişeleri sebebiyle de oluşmaktadır.

Örgütsel faktörlerden kaynaklanan engeller:

Örgüt kültürü

Örgüt kültürü, kadın ve erkek farklı koşullar altında değerlendiriliyor, kadın karakter olarak güçsüz ve hissi olarak görülüyor, erkek hakim bir idare biçimi benimseniyor ise, bu özellikleri taşıyan örgütlerdeki durum, kadınların kariyer yükselmelerinde negatif bir davranış olarak karşımıza çıkmaktadır.

Örgüt politikaları

Kadın çalışanların örgütlerde karşılaştığı negatif durumlar örgüt politikaları ile alakalıdır. Örgüt politikalarını oluşturan konular arasında işe alımlar, kariyeri geliştirme uygulamaları gibi faktörler bulunmaktadır. İşe alım aşamasında kadın çalışanlar birçok engele maruz kalmaktadır. Bu aşamada kadın çalışan ya hiç seçilmemekte ya da erkek çalışanlar ile farklı kriterlerde değerlendirilmektedir. Örneğin, yurtdışı seyahatlerinde öncelikler erkek çalışanlar tercih edilmektedir, görevlendirmeler, iş seyahatlerinde erkek çalışanlar öncelikle tercih edilmektedir, Bu gibi durumlar kadınların yükselme eğilimlerine engel teşkil etmektedir

Mentor eksikliği

Lewis ve Fagenson’a göre üst yönetimde yer almayı amaçlayan kadın çalışanlar için akıl hocalarından (mentorlar) yardım talep etme faktörü önemli derecede etkilidir. Mentordan yardım talep etmenin kariyerde ilerleme noktasında pozitif anlamda etkilerinin olmasının yanında çalışma ortamındaki stresi indirgeme konusunda da olumlu etkileri gözlenmektedir.

İnformal iletişim ağlarına katılamama

Örgütte başarılı bir idareci olarak ilerleyebilmek için örgüt içindeki ve dışındaki haberleşme ağlarının bir modülü olmak gerekmektedir. Fakat erkek çalışanların hakim olduğu iletişim ağlarına kadın çalışanlar dahil olmakta zorlanmaktadır. Erkek çalışanların gayri resmi olan bu iletişim ağları sayesinde örgütü ilgilendiren konulardan kadın çalışanlardan daha önce haberdar olmaktadır. Bu sebeplerden ötürü kadın çalışanlar üst yöneticilerle ilişki kurma, başarılı olabilmek için gerekli bilgiyi alamamaları konularında cam tavan engeli ile karşılaşmaktadır.

Toplumsal faktörlerden kaynaklanan engeller

Mesleki ayrım Kadının iş kollarındaki tercihlerinde en çok ailedeki rolüne daha yakın işleri seçtiği görülür. Kadın çalışanların yoğun olarak bulunduğu bu alanlar, “pembe yakalı” çalışanlar tabiriyle vasıflandırılmaktadır. Pembe yakalı işçilerin çalıştığı ortamlar, fiziksel güç gerektirmeyen, rahat ve temiz, daha iyi kıdem sağlayan işlerdir. Örnek olarak, öğretmenler, hemşireler gibi mesleklerde çalışanlar pembe yakalı işçiler grubuna dâhildir. Fakat bu gruptaki işler süreç ilerledikçe statü ve ücret kaybına uğramaktadır.

Streotipler

Kadınlara erkek cephesi tarafından görülen düşünce ‘nasıl olsa kariyerinin bir safhasında ailesine daha çok vakit ayırmayı seçecek’ bu sınırlandırma ile kadının erkeğe göre daha düşük kıdemlerde yer almaları, daha az başarılı, erkeğe göre daha az yetenekli olma gibi kadın çalışanları önyargılı kalıplarla adlandırmaları kadın çalışanların yükselmelerini engellemektedir.


Kaynak

Cam Tavan Sendromu ve Yetenek Yönetimi: Kavramsal Bir Değerlendirme

 Funda CİVEK, (Hitit Üniversitesi S.B.E)

 Tolga ULUSOY (Kastamonu Üniversitesi, İ.İ.B.F.)

İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi

Yıl: 2021 Cilt: 10 Sayı: 4 Sayfa Aralığı: 3264 - 3281 Metin Dili: Türkçe İndeks Tarihi: 31-05-2022


https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1664130 (makalenin linki)


Hiç yorum yok: